Dahilde
İşlem Rejimi Kapsamında İkincil İşlem Görmüş Ürün Mevzuatı Hakkında Bazı
Mülahazalar
I. Giriş
Dünya piyasa fiyatlarında hammadde temin etmek suretiyle
ihracatı artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü
kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmek
amacıyla uygulanmakta olan Dahilde İşleme Rejimini, serbest dolaşımda olmayan
eşyanın, Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde işleme faaliyetine tabi tutulmak
üzere geçici ithal edilmesi ve işleme faaliyeti sonrasında elde edilen işlem
görmüş ürünün yeniden ihraç edilmesi esasına dayanan ekonomik etkili bir gümrük
rejimi olarak tanımlamak mümkündür.
Gümrük mevzuatı içerisinde
kullanım kolaylığı ve avantajları bakımından en geniş alanlardan birine sahip
olan Dahilde İşleme Rejimi, kurallarına uygun şekilde yönetilmediğinde ise yaptırımları
aynı oranda yıkıcı etkiye sahiptir. Dahilde İşleme Rejim hükümlerinin ihlali
halinde, alınmayan vergilerin gecikme zammıyla birlikte (nakit teminat hariç)
tahsili, gümrüklenmiş değerin iki katı ceza ve hatta Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu mucibince hak mahrumiyeti sonucunu doğuracak mağduriyetlerin oluşabileceği
göz önünde bulundurulması gerekir.
Söz konusu rejimi en genel
hatlarıyla bu şekilde özetlemek mümkün olmakla birlikte rejimin uygulanmasına
matuf detaylarına girildiğinde çok çeşitli ve özel durumlarla karşılaşıldığı
görülecektir. Bu bakımdan sürecin başından sonuna (Belge alımından- Belge
kapamasına) kadar kurallarına uygun şekilde takip edilmesi ziyadesiyle
önemlidir. Bu makalemizde rejimin tali pozisyonunda bulunan İkincil İşlem
Görmüş Ürünlerin gümrük mevzuatındaki yerini irdelemeye gayret edeceğiz.
Anahtar Kelimeler & Kısaltmalar:
Dahilde İşleme Rejimi
(DİR), Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi (SDGR), Dahilde İşlem İzin Belgesi (DİİB),
Dahilde İşleme İzni (Dİİ), Asıl İşlem Görmüş ürün (AİGÜ), İkincil İşlem
Görmüş Ürün (İİGÜ), Fire, İzin hak sahibi, İthal Ürün, İşleme Faaliyeti, Hammadde,
Değişmemiş Eşya, Döviz Kullanım Oranı (DKO), Gümrük Kanunu (GK), Gümrük
Yönetmeliği (GY).
II. Asıl İşlem Görmüş Ürün-İkincil İşlem Görmüş
ürün-Fire Ayrımı
2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararı (27.01.2005 t.
25709 s. R.G.) ile 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejim
Tebliğinde tanımları yapıldığı üzere;
a- İşlem Görmüş Ürün:
İşleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl veya ikincil işlem görmüş ürünü,
b- Asıl İşlem Görmüş Ürün:
Dahilde işleme rejimi kapsamında elde edilmesi amaçlanan ürünü,
c- İkincil İşlem Görmüş
Ürün: İşleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl işlem görmüş ürün
dışındaki ürünü,
d- Fire: İşleme
faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz kaçağı
şeklinde yitirilen ve imha olan kısım ile ekonomik değeri olmayan atıkları,
İfade eder.
Tanımlardan da anlaşılacağı üzere,
asıl işlem görmüş ürün yurt dışından getirilen hammaddenin işlenerek elde
edilmesi amaçlanan asıl üründür. İthalat bu ürünün üretilmesi ve ihraç edilmesi
gayesiyle yapılır. Asıl işlem görmüş ürünü üretirken işleme faaliyetinin doğal
bir sonucu olarak iki ürün daha ortaya çıkar bunlardan biri ekonomik değeri bulunanikincil işlem görmüş ürün, diğeri ise ekonomik değerli olamayan firedir.
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi; bilmez ki sorsun,
bilse sorardı ata sözünden mülhem bildiklerimiz ve bilmediklerimiz arasındaki
farkı anlamamızı sağlayan bilgi isteme yöntemi olan soru sorma tekniği ile
konuyu açmak gerekirse; işlem görmüş ürünlere sorulacak sorularla (ki
işlenen ürün kaçamak cevap vermezse (!) ) bu babdaki ürünleri açık ve net
bir şekilde teşhis etmek mümkün olur. Şöyle ki,
-Ey İşlem Görmüş Ürün sen ihracatı hedeflenen ürün
müsün?
-Evet (Sen AİGÜ’sün)
-Hayır (Sen İİGÜ’sün)
-Ey AİGÜ dışında açığa çıkan ürün (!) senin
piyasada ekonomik bir değerin var mı?
-Var (Sen İİGÜ’sün)
-Yok (Sen Firesin)
Ekonomik değer açısından ürünün işleme faaliyeti yapan
firmada karşılığının olup olmamasından ziyade piyasada ekonomik değerinin olup
olmadığı hususu fire-İİGÜ ayrımı için mihengi noktasıdır. Fire herhangi bir
firmaya satılamaz, teslimi yapılamaz ama İİGÜ muhasebeleştirilebilir ve satışı
mümkündür.
Örneğin Ayçiçeği Tohumu ithal edip, Ham Ayçiçek
yağı ihraç edilen bir belgede;
Ayçiçeği Tohumu (ithal Ürün), Ham Ayçiçek Yağı
(%41) (AİGÜ); Küspe+Kabuk (%59) (İİGÜ); işleme esnasında imha olan, toz,
kırpıntı vb. gibi ekonomik değeri olmayan maddeler ise fire olarak telakki
edilecektir. Ancak örnekteki gibi bazı ürünlerde fire ortaya çıksa bile Tarım
Ürünlerine İlişkin Dahilde İşleme Rejimi Genelgesi (İhracat:2016/1) mucibince işleme
faaliyetlerinin %100’ü AİGÜ ve İİGÜ arasında taksim edilerek fire oranı %0
olarak beyan edilir. Her işleme faaliyetinde fire meydana çıksa dahi fire
beyanının mevzuat düzenlemeleriyle sınırlandırıldığı durumların da olduğu
sonucuna bizi götürmektedir. Bu bakımdan belge projeleri oluşturulurken sektör
bazında kendine has uygulaması olan ilgili mevzuatın gereklerine göre hareket
etmek faydalı olacaktır.
III. İkincil işlem Görmüş Ürün Mevzuatı
Dahilde İşleme Rejimine dair
mevzuat, İkincil işlem görmüş ürünler açısından harmanlandığında aşağıdaki
özetlere ulaşıldığı görülecektir.
· Döviz Kullanım Oranı : DİİB kapsamında döviz kullanım oranı azami %
80’dir. Ancak, ikincil işlem görmüş tarım ürünü taahhüdü içeren
belgelerde bu oran azami %100 olarak tespit edilebilir (Bazı sektörlerde bu
oran %80’i aşamaz özel durumlar için 2016/1 sayılı Tarım Ürünlerine İlişkin
Dahilde İşleme Rejimi Genelgesine bakılması faydalı olacaktır.)
Döviz Kullanım Oranının
hesabı : Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamındaki CIF ithal(yurt içi alımlar hariç) tutarının FOB ihraç tutarına (ikincil
işlem görmüş ürünün serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre ithalatının
yapılması halinde bu ürünün gümrük kıymeti dahil) bölünmesiyle
bulunmaktadır.
· Fire Oranı :DİİB düzenlenmesi aşamasında, kapasite raporunda veya
ekspertiz raporunda fire oranına yer verilse dahi ilgili sektör bazında
yürürlüğe konulan genelgedeki fire ve kullanım oranlarını aşmamak veya
verimlilik oranlarının altında kalmamak kaydıyla söz konusu belgedeki fire
oranları baz alınabilir. Zira kapasite raporundaki veya ekspertiz raporundaki
fire tanımı ile Dahilde İşleme Rejiminde fire tanımı aynı şeyleri ifade etmeye
bilmektedir. Kapasite raporundaki fire Dahilde İşleme Rejiminde İkincil işlem
Görmüş Ürün Olabilir.
· Firma Sorumluluğu : DİİB Düzenlemesi
aşamasında sektör genelgelerinde kayıtlı
kullanım oranları, fire ve İİGÜ oranlarının esas alınması firmanın
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla belgedeki oranlarla fiiliyattaki
oranlar olabildiğince birbirine yakın olmalıdır. Belgeler kapanmadan belge
süresi içerisinde fiili durumla belge arasında farklılık oluştuğu görülüyorsa
belgede revize yapmak gerekir. Revize
yapılması gereken durumlarda da bazı bölge müdürlüklerinin engellemeleri ile
karşılaşıldığı durumlar vakidir. Zira yapılacak revizeler tüm belge projesini
etkileyeceğinden hoş bakılmadığını söyleyebiliriz. Hal böyleyken teftiş
durumlarında revize yapılamaması gerekçe olarak dikkate alınmayan bir unsur
olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
· KKDF :İİGÜ’lerin Serbest Dolaşıma Giriş Rejimine tabı tutulması
durumunda eşya bedellerinin GK114 ve GK115.maddelerine istinaden ilgili
beyannamelerin tescil tarihinden sonra ödenmesi durumunda KKDF kesintisi
yapılacağı göz önünde bulundurulmalıdır. GK114.maddeye göre yapılacak
beyanlarda referans tarihi Dahilde İşleme Rejimi beyannamesinin tescil tarihi
girildiğinde sistem hesaplamaları ilgili tarihi refere ederek hesaplayacaktır.
Her iki durumda da beyannamelerin tescil tarihinden önce hammadde bedelinin
transfer edilip, edilmemesine bakılarak KKDF’nin dikkate alınması faydalı olacaktır.
Hal böyleyken İİGÜ lerin ana üründen farklı olarak işleme faaliyetinin doğal
bir sonucu olarak ortaya çıkması, gecikme faizi dahil bir çok hususta Asıl
işlem Görmüş üründen ayrışması münasebetiyle ihracat taahhüt tarihine kadar
İİGÜ lerin ihraç edilmediğinin tespiti (imhası, gümrüğe terk edilmesi, çıkış
hükmünde gümrüğe teslimi veya serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre
işlem tesis edilmediği durumlar) hariç olmak üzere ithal hammaddenin
parasının ödenip, ödenmediği ayrımına gidilmeksizin KKDF’nin doğmaması
gerektiği tasavvur edilmektedir.
· Kıymet Tespiti : 2006/12 sayılı Dahilde
İşleme Rejimi Tebliğinin 38 inci maddesinin 9 uncu fıkrası "... ikincil
işlem görmüş ürünün serbest dolaşıma giriş rejimine göre ithali halinde, bu
ürünün gümrük idaresine teslimi aranmaz ve bu ürüne ilişkin ithalat vergileri,
belge/izin kapsamındaki gerçekleşme oranları üzerinden hesaplanan miktar ve
birim fiyat esas alınarak tahsil edilir." hükmüne amirdir. DİİB/Dİİ
üzerindeki miktar ve birim fiyatın gerçeği yansıtmadığı yönünde şüphe oluşması
halinde, Gümrük Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinde belirtilen gümrük kıymeti
belirleme yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir.
Bu yöntemlere göre
gümrük kıymetinin tespit edilememesi halinde Gümrük Kanunu’nun 26. maddesinde
tanımlanan “son yöntemin” tatbiki gerekmektedir. Bu yöntemin uygulanmasında,
gümrük müdürünün veya görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında
gümrük muayene memurunun bulunduğu en az üç kişilik bir komisyon tarafından,
eşyanın gümrük kıymeti tespit edilecektir. Her ne kadar Rejim hak sahibinin
beyanı esas alınarak kıymet belirlense de söz konusu kıymetlerin fiili durumla
orantılı olması, firmaların olası mağduriyetlerini önleyecektir.
· Kayıt Belgesi : Gümrükler Genel
Müdürlüğü’nün 26.10.2017 tarihli 28960530 sayılı yazısı mucibince İİGÜ’lerin
SDGR tabi tutulması halinde 2010/1 sayılı İthalatta Gözetim Uygulamasına
İlişkin Tebliğ uyarınca kayıt belgesi düzenlenmesi gerekir.
· Çevre Katkı Payı : Gümrükler Genel
Müdürlüğü’nün 2011/44 sayılı Genelgesine istinaden Dahilde İşleme Rejimi
kapsamında ithal edilen eşya söz konusu Tebliğler ekinde yer alan atık ve metal
hurdalar ise bahse konu eşyanın ithalatı esnasında çevre katkı payı ödenmesi
halinde, söz konusu ürünün serbest dolaşıma girişinde ikinci kez çevre katkı
payının ödenmemesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, ithal
edilen eşyanın yurt içinde işlenmesinden veya herhangi bir işçilik, işleme,
kullanım veya bekleme sonucu atık/metal hurda özelliği kazanması veya bu
eşyadan atık ve metal hurda olarak ikincil işlem görmüş ürün elde edilmesi ve
bu ürünün serbest dolaşıma sokulmak istenilmesi halinde çevre katkı payının
tahsil edilmesi gerekmektedir.
· 6183 Sayılı Kanun (51.md) : Dahilde işleme rejimi kapsamında nakit teminat
dışında teminat verilerek yurda getirilen eşyanın 4051 rejim kodu ile SDGR’ ye
tabi tutulması halinde AİGÜ için 6138 sayılı Kanunun hükümleri kapsamında
gecikme zammı oranında faiz gündeme gelirken; Gümrük Yönetmeliğinin 323/2-c
maddesi muvacehesinde İİGÜ’lerin SDGR’ ye tabi tutulması durumunda gecikme
zammı oranında faiz uygulanmamaktadır. Bu durumdan hareketle İİGÜ lere
mevzuatın daha esnek tavır takındığı ifade edilebilir.
· Damga Vergisi : 488 sayılı damga Vergisi Kanununa istinaden Gümrük idarelerine verilen beyannameler verginin konusunu teşkil eder; bununla birlikte döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesnadır. Bu bakımdan Serbest Dolaşıma Giriş Rejim kodu olan 4051 Rejim Kodu ile ithalatı gerçekleştirilen ikincil işlem görmüş ürünlere ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin tescil tarihindeki vergilendirme esaslarına göre Damga vergisinin tahsil edilmesi gerekir. Bununla birlikte, Damga Vergisinin her yıl değiştiği göz önünde bulundurulduğunda Gümrük Kanunu’nun 114.maddesine göre sisteme önceki yıllara ait 5100 rejiminde işlem gören beyanname tarihlerinin referans tarihi olarak girilmesi sonucu damga vergisinin ilk rejim beyanı tarihindeki damga vergisi üzerinden hesaplanacağı hususuna dikkat edilmesi gerekir.
· Yurt içinden Temin Edilen Eşya (Eş Değer Eşya) : Yurt içinden alınan
hammaddenin işlenmesi sonucu açığa çıkan İİGÜ ihracının gerçekleşmesi şart olmadığı
gibi Serbest Dolaşımda bulunmaları hasebiyle doğal olarak SDGR’ ye tabi
tutulması da gerekmez. Ayrıca bu ürünlerin DKO hesabına da dahil edilmediği
bilinmelidir.
Bununla birlikte İİGÜ,
Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşımda bulunan eşyadan elde edilmiş olması
halinde, bahse konu ikincil işlem görmüş ürünlerin beyan edilme zorunluluğu
bulunmamaktadır.
İkincil işlem görmüş
ürünün üretiminde kullanılan eşdeğer eşyaya tekabül eden oranda ithalat
yapılmış ise bu ithalattan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünün2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği’nin 38/9. Maddesi mucibince
imhası, gümrüğe terk edilmesi, çıkış hükmünde gümrüğe teslimi veya serbest
dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre vergilerinin ödenmesi gerekmektedir.
İthal hak ediş kullanılmamışsa ayrıca beyan vermeye gerek yoktur.
· Ceza & Yaptım & Müeyyide : İİGÜ, belge/izin
ihracat taahhüdünün kapatılmasından önce gümrük mevzuatı çerçevesinde gümrük
idaresi gözetiminde imhası, gümrüğe terk edilmesi, çıkış hükmünde gümrüğe
teslimi veya serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre ithali hallerinde,
bu ürünün ihracatının gerçekleştirilmesi aranmamaktadır. Buna mukabil İİGÜ ‘lerin
belirtilen süre zarfında sayılan işlemlere tabi tutulmaması halinde yani İkincil
işlem görmüş ürüne ilişkin yükümlülüklerin ihlali halinde, Dahilde İşleme Rejim
Kararının 22 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde işlem yapılır (Kaçakçılık
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre Gecikme Zammı Oranında Faiz ve 4458 sayılı
Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi çerçevesinde müeyyideye tabi tutulur).
IV. İkincil işlem Görmüş Ürünlerin (İİGÜ) Yurt İçine
Satışı
Uygulamada ithal ürün
gibi muamele görse de İkincil İşlem Görmüş ürünlerin (İİGÜ) her şeyden önce
belgelerin ithalat listesinde değil; ihracat listesinde yer aldığı göz önünde
bulundurulmalıdır. Dolayısıyla ihracı taahhüt edilen ancak Asıl İşlem Görmüş
Ürünlere (AİGÜ) göre ihracatı katı kurallara bağlanmadığı malumdur. İhracat
taahhüdünün kapatılmasından önce gümrük mevzuatı çerçevesinde gümrük idaresi
gözetiminde imhası, gümrüğe terk edilmesi, çıkış hükmünde gümrüğe teslimi veya
serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre ithali mümkündür.
İİGÜ’ lerin serbest
dolaşıma girişteki vergilendirmesine dair 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 114. Ve
115.maddelerinin seçiminde izin hak sahibi özgür bırakılmıştır. İthal eşyasının
dahilde işleme rejimine ilişkin beyannamenin tescil tarihindeki vergi oranı ve
diğer vergilendirme unsurları vergi hesaplamasında esas alınacağı gibi ikincil
işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil
tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurları esas alınarak da
hesaplama yapılabilir.
Hal böyleyken, İkincil
işlem görmüş ürünlerin ithalat vergileri ödenmeden iç piyasaya satılması
durumunda Dahilde İşleme Rejim hükümlerinin ihlali noktasından hareketle kaçakçılık
hükümleri saklı kalmak üzere Gümrük Kanunu’nun 238.maddesi kapsamında teftiş
raporlarına konu olabileceği göz ardı edilmemelidir.
V. İşlem görmüş ikincil ürünlerin vergileri
İkincil işlem Görmüş
Ürünlerin vergilerinin nasıl hesaplanacağı Gümrük Yönetmeliğinin 359.maddesinde
ile zikredilen tebliğde etraflıca anlatıldığı üzere, İşleme faaliyeti sonucu
elde edilen atık, artık, kırpıntı, döküntü ve kalıntıların serbest dolaşıma
girmeleri halinde, gümrük vergilerinin hesabında Kanunun 115 inci maddesinin
birinci fıkrası uygulanır.
İşleme faaliyeti
sonucunda elde edilen ve söz konusu ürünler haricindeki işlem görmüş asıl
ürünlerin ihraç edilen kısmı ile orantılı olarak serbest dolaşıma girecek işlem
görmüş ikincil ürünlerin gümrük vergileri, serbest dolaşıma giriş
beyannamesinin tescil edildiği tarihte yürürlükte bulunan vergi oranı üzerinden
hesaplanır.
Ancak, izin hak
sahibince ihracata konu işlem görmüş asıl ürünün ilk partisinin ihracatı ile eş
zamanlı olarak belgelerde öngörülen işlem görmüş ikincil ürünün tamamı için
serbest dolaşıma giriş beyannamesi verilebilir. Bu durumda, sonraki
partilerdeki ikincil ürün herhangi bir gümrük işlemine tabi tutulmaz. Ayrıca,
izin kapsamındaki ihracatın tamamının yapılmasından sonra ikincil işlem görmüş
ürünlerin tamamı için tek seferde serbest dolaşıma giriş beyannamesi de
verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu fıkra kapsamında ikincil işlem görmüş
ürünlerin serbest dolaşıma girişinde, ilgili kurumların yürürlükteki
mevzuatları uyarınca yapacakları kontroller hariç olmak üzere, gümrük vergileri
ayniyet tespiti yapılmaksızın firma beyanı ve belgede öngörülen gerçekleşme
oranları üzerinden hesaplanan miktar ve birim fiyat esas alınarak tahsil
edilir.
Diğer yönden, ticaretin
Türkiye Gümrük bölgesinde gerçekleşmesi münasebetiyle ithal hammadde “FOB”
dahi; olsa ikincil İşlem Görmüş ürün “CIF” gibi telakki edilerek gümrük
vergisinin matrahına navlun ve sigorta bedeli dahil edilmez.
Ayrıca Gümrükler Genel
Müdürlüğünün 2015/7 sayılı genelgelerinde de açıklandığı üzere İİGÜ ‘lerin elde
edilmesinde kullanılan hammaddenin ithali aşamasında gümrük idaresine ibraz
edilen ve bu eşyanın serbest dolaşım statüsünü tevsik eden A.TR Dolaşım
Belgesi ile ithal eşyasının Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi veya Serbest
Ticaret Anlaşması çerçevesinde tercihli rejimden faydalanması için kullanılan Form
A Belgesi veya EUR 1 Dolaşım Sertifikası gibi menşe ispat belgeleri,
İİGÜ için de aynı tercihli tarife uygulamasından faydalandırılmak üzere dikkate
alınacaktır.
VI. Sonuç Ve Değerlendirme
Dahilde İşleme Rejim
uygulamalarında özellikle 2011 yılına kadar birçok belgede yer almayan İkincil
İşlem Görmüş Ürünlerin sonradan kontrol denetimleri esnasında piyasa değerinin
azımsanmayacak niceliğe sahip olduğu görülmesi üzerine (Ayrıntılar için Bkz.
Genelge No: 2011/24 İkincil işlem görmüş ürün hk.) kapanmış statüdeki
belgelerin dahi açtırılarak revizeye tabi tutulup belgelerin ilgili hanelerine
İkincil İşlem Görmüş Ürünlerin derç edildiğine şahit olduk. O yıllarda vergi
ödenmesinin öncelendiği; diğer hususların pek de önemsenmediği mezkûr ürünlerin
günümüzde didik didik incelendiği, tali pozisyonda değerlendirilmesi gereken
bir çok özellikli uygulamaların yoruma açık mevzuat dilinin gazabına uğrayarak
firmalara zaman zaman ecel terleri döktürdüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Bu
terlerin müsebbiplerinden biri belki de en önemlisi İkincil İşlem Görmüş
ürünlerin Yurt içine satılırken yapılan kural hataları olduğu görülmektedir.
Her ne kadar gümrük
mevzuatı mucibince vergileri ödenmeden yurt içine satılan ikincil işlem görmüş
ürünler için müeyyide uygulanması gerektiğini söylemek mümkünse de tersini
düşündürecek yoruma açık ifadelerin de mevzuatımıza serpiştirildiği malumdur.
a- İhracat taahhüdünün
kapatılmasına kadar beyanname verilmesine ilişkin süre tanımlanmış olması
(2006/12 Sayılı Tebliğ 38/9.Md),
b- İİGÜ ‘ler için
müeyyidenin (belge kapama aşamasında) ihracatın gerçekleştirilmediğinin
anlaşılması halinde gündeme gelecek olması (2006/12 Sayılı Tebliğ 42 ve
45.md.ler),
c- İhracata konu işlem
görmüş asıl ürünün ilk partisinin ihracatı ile eş zamanlı olarak belgelerde
öngörülen işlem görmüş ikincil ürünün tamamı için serbest dolaşıma giriş
beyannamesi verilebileceği (GY 359.md),
d- İzin kapsamındaki
ihracatın tamamının yapılmasından sonra ikincil işlem görmüş ürünlerin tamamı
için tek seferde serbest dolaşıma giriş beyannamesinin verilebileceği (GY
359.md),
e- İlgili kurumların
yürürlükteki mevzuatları uyarınca yapacakları kontroller hariç olmak üzere,
gümrük vergileri ayniyet tespiti yapılmaksızın firma beyanı ve izinde
öngörülen gerçekleşme oranları üzerinden hesaplanan miktar ve birim fiyat
esas alınarak tahsil edileceği (GY 359.md),
f- İkincil işlem Görmüş
ürünlerin taahhüt kapama tarihine kadar Serbest Dolaşıma Giriş Rejimine tabi tutulması
durumunda gecikme zammı oranında faizin uygulanmayacağı (GY323/2),
gibi hususlar bir arada
değerlendirildiğinde mevzuatın Asıl İşlem Görmüş Ürünlere (AİGÜ) gösterdiği
sıkı markajı İkincil İşlem Görmüş Ürünler (İİGÜ) için daha esnek tuttuğu
görülecektir. Bu bakımdan firmaların stok yönetimi ve stok maliyetleri
açısından ikincil işlem görmüş ürünleri ihracat taahhüt kapamasından önce olmak
koşuluyla kendilerinin belirlediği zaman dilimlerinde (vergilerini ödemeseler
dahi) yurt içine satışının önünde müeyyide engelinin bulunmaması gerektiği
mütalaa edilmektedir.
Diğer yönden firmalarımızın da
basiretli tacir mesabesinde hareket ederek İİGÜ birim kıymetini ve verimlilik
oranını fiili işleme durumlarına paralel olarak muhasebe ve piyasa koşullarına
uygun olarak belirlemeleri beklenmektedir.
Sonuç olarak, konu özelindeki tüm
mevzuatın harmanlanması neticesinde idarenin ana kaygısının ve aldığı
önlemlerin başında hazine haklarına halel gelmeyecek şekilde serbest dolaşıma
girecek ürünlerin vergi dışında kalmasını önlemek olduğu göz önünde bulundurulduğunda
İkincil İşlem Görmüş ürünler için 2010’lu yıllardaki bakış açısının uygulama
sahasına yeniden tesis edilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Söz
konusu bakış açısının tahkim edilmesi bakımından da firmalarımızın beyanları
ile işleme faaliyetleri arasındaki bağın muhkem olması gerektiği izahtan
varestedir.
Son söz olarak, saha gerçekliğinden
damıtarak tecrübe haddesinden geçirdiğimiz aşağıdaki hususların ikincil işlem
Görmüş ürün uygulamalarına teşmil edilmesinin tüm paydaşların yararına
olacağını değerlendiriyoruz.
1- Hammaddenin ithal
edilip, Asıl İşlem Görmüş ürünün ihraç edildiği bir sistemde; dış ticarete konu
olmayan işleme faaliyetinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan İkincil işlem
Görmüş Ürünler için (İthal edilen hammaddenin ödemesi beyannameden önce veya
sonra yapılmasına bakılmaksızın) hiçbir şekilde KKDF’nin doğmaması; İkincil
işlem görmüş ürünlerin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'na (KKDF) tabi olmadığının
genel geçer kural haline gelmesi,
2- Serbest Dolaşıma Giriş
Rejiminin ön gördüğü belgelerin beyannamelere eklenmemesi. Beyanname ekinde
ilgili Dahilde İşleme İzin belgesinin (DİİB) veya Dahilde İşleme İzninin (Dİİ)
yeterli görülmesi,
3- İthalat Ve dış ticaret
tebliğleri kapsamında değerlendirilmemesi, her hangi bir kurumdan kayıt belgesi
dahil uygunluk yazısı aranmaması (İthali kontrole tabi yakıt, atık veya
hurda niteliğindeki ikincil işlem görmüş ürünler için özel düzenleme
yapılabilir),
4- Gerçeğe aykırı şüpheli
bir durumun varlığı hariç olmak üzere ayniyet tespiti yapılmaksızın firma
beyanı ve Belgede & izinde öngörülen gerçekleşme oranları üzerinden
hesaplanan miktar ve birim fiyat esas alınarak vergilerin tahsil edilmesi,
5- İkincil İşlem Görmüş
ürünlerin vergi ödeme müddetinin ihracat taahhüt hesabının kapatılmasıolarak belirlenmiş olduğundan; vergileri ödenmediği müddetçe söz konusu tarihe
kadar ürünlerin stoklarda bekletilmesi yerine muhasebe kayıtlarının gerçek
durumu yansıtacak ve usulüne uygun olarak düzenlenmesi koşuluyla zikredilen
kayıtlara göre işlem tesis edilmesi,
6- İkincil İşlem Görmüş
Ürün vergilerinin ödenip, ödenmediğine bakılmaksızın yurt içine satılmasının (ihracat
Taahhüt Hesabının kapatılması tarihini aşmadığı müddetçe) rejim ihlali olarak
telakki edilmemesi,
Hususlarında bakanlığımızın alacağı
inisiyatifin söz konusu rejimi kullanan tüm paydaşları rahatlatacağı izahtan
varestedir.
Yukarıdaki maddeleri eleştirecek
paydaşlar olacağı gibi başka başka maddeler ilave edecek sektör temsilcileri de
çıkacaktır şüphesiz. Amaç bağcıyı dövmek değil; üzüm yemekse her türlü eleştiri
ve katkı baş üstüne…
Haki Demirtaş
Yetkilendirilmiş
Gümrük Müşaviri
(08/08/2024)
Kaynakça:
1- Dahilde
İşleme Rejimi Kararı - 2005/8391 (27.01.2005 t. 25709 s. R.G.)
2- Dahilde
İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2006/12) (20.12.2006 t. 26382 s. R.G.)
3- Tarım
Ürünlerine İlişkin Dahilde İşleme Rejimi Genelgesi (İhracat:2016/1)
4- Gümrük
Kanunu- (4458 nolu Kanun) (04.11.1999 tarihli, 23866 sayılı R.G.)
5- Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu- (5607 Sayılı Kanun) (31.03.2007 t. 26479 s. R.G.)
6- Gümrük
Yönetmeliği (07.10.2009 t. 27369 s. R.G.)
7- Gümrükler
Genel Müdürlüğü’nün 2013/6 sayılı Genelgesi
8- Gümrükler
Genel Müdürlüğü’nün 2017/11 sayılı Genelgesi
9- Gümrükler
Genel Müdürlüğü’nün 2011/44 sayılı Genelgesi