GÜMRÜK MEVZUATINA DAİR 10 SORU 10 CEVAP“Kendime” SORU-YORUM -VI-ANTREPO REJİMİ
1
Antrepo
Nedir?
Antrepo mevzuatımızda,
gümrük gözetimi
altında bulunan eşyanın veya izin verildiği durumlarda serbest dolaşımda
bulunan eşyanın ihraç edilmek kaydıyla konulduğu açık ya da kapalı alanlar
olarak tanımlanmaktadır.
ANTREPO
TÜRLERİ:
Genel ve özel olmak üzere iki türlü antrepo tipi
mevcuttur.
§
Genel
antrepo, eşyanın konulması için herkes tarafından kullanılabilen gümrük
antrepolarını (
A, B, F tipi antrepolar)
;
§
Özel
antrepo ise; yalnız antrepo işleticisine ait eşyanın konulması amacıyla
kurulan gümrük antrepolarını (
C, D, E
tipi antrepolar)
,
Ayrıca;
§
Serbest dolaşımda bulunmayan eşyanın sergilendiği fuar ve
sergiler (Özel Antrepo Statüsündedir),
§
Gümrüksüz satış mağazaları (freeshop’lar) ve depoları (Özel
Antrepo Statüsündedir),
§
Posta idaresinin sorumluluğu ve gümrüğün denetlemesi
altında yabancı menşeli kolilerin konulması için ayrılmış kapalı yerler
(Genel Antrepo Statüsündedir),
Gümrük antreposu olarak addedilmektedir.
2
Geçici
Depolama Yeri İle Antrepo Arasındaki Farklar Nelerdir?
Geçici Depolama Yeri,
Türkiye Gümrük
Bölgesine getirilen ve serbest dolaşımda olmayan eşyanın, gümrüğe
sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi
tutuluncaya kadar konulduğu, eşyanın her türlü dış etken ve müdahalelerden
korunmasını sağlayacak şekilde yapılmış, taşıtların durduğu, yanaştığı veya
indiği yerlerdeki ambar, depo, ardiye veya hangar gibi yerler olarak
tanımlanmaktadır.
Antrepo ise, gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın
veya izin verildiği durumlarda serbest dolaşımda bulunan eşyanın ihraç
edilmek kaydıyla konulduğu açık ya da kapalı alanlar olarak tanımlanmaktadır.
Temel
farklar ise şunlardır:
§
Eşya, geçici depolama yerine özet
beyan kapsamında alınır ve herhangi bir rejim beyanında bulunulmasına gerek
yoktur. Antrepoya eşya alınabilmesi için her şeyden önce rejim beyanında
bulunmak (Antrepo beyannamesi tescil etmek) ön şarttır.
§
Eşya, Geçici depolama yerinde
süreli; antrepoda süresiz depolanabilir.
Geçici depolama yerinde bekleme süresi Gümrük Kanunun 46.maddesi
hükmünce özet beyanın verildiği tarihten itibaren deniz yoluyla gelen eşya
için 45 gün, diğer bir yolla gelen eşya için ise 20 gündür. Antrepo da ise
eşya, onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar süresiz
olarak kalabilir.
§
Gümrük kontrolü altında işleme,
elleçleme vbg. İşlemler antrepolarda rahatlıkla yapılabilirken; geçici
depolama yerlerinde bu imkân sınırlıdır.
§
Geçici depolama yerlerinde gümrük
gözetim ve denetimleri, Gümrük memurları vasıtasıyla, antrepolarda ise (Akaryakıt
antrepoları hariç) Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri vasıtasıyla
yapılmaktadır.
§
Eşyanın devir işlemleri hem antrepo
da hem de geçici depolama yerlerinde yapılabilir. Bununla birlikte devir
işlemlerinin parçalı ve sistematik olarak antrepoda daha rahat gerçekleştirilir.
3
Antrepodaki Eşya
Başkasına Devredilebilir mi?
Gümrük
Yönetmeliğinin 333.maddesi, antrepodaki eşyanın başkasına devriyle ilgili
hususları hüküm altına almaktadır. Buna göre,
§
Gümrük antrepolarında
depolanan eşya satış suretiyle başkasına da devredilebilir.
§
Devralanın onaylanmış kişi
veya yetkilendirilmiş yükümlü statüsüne sahip olması ya da yönetmelikte
belirlenen koşulları taşıması hariç olmak üzere, Gümrük antrepolarında
depolanan solvent ve baz yağın satış suretiyle devrine, devralan tarafından
serbest dolaşıma sokulacak olması durumunda izin verilmez.
§
Eşyanın mülkiyeti ile
ilgili olarak devri önleyici haciz ya da ihtiyati tedbir kararı gibi hukuki
bir engelin varlığı halinde bu durum açıklığa kavuşturulmadan işlem
yapılamaz.
§
Eşyanın devri ile gümrük
vergileri ile para cezaları da dâhil eşya ile ilgili hukuki sorumluluklar
devralana geçer ve antrepo stok kayıtlarında gerekli değişiklikler yapılır.
§
Eşyanın beş iş günü
içerisinde gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması
durumunda devre konu eşya için devralan tarafından yeni bir antrepo
beyannamesi verilir.
§
Eşyanın beş iş günü
içerisinde gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması
ya da yeni antrepo beyannamesi verilmemesi halinde bu sürenin aşıldığı
tarihten itibaren devralana, aşılan her gün için Kanunun 241 inci maddesinin
birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
§
Özel antrepoda bulunan
eşyanın devrine ilişkin talepler, eşyanın devrini müteakip beş iş günü içinde
gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulmak suretiyle
antrepodan çıkarılması şartıyla kabul edilir. Belirtilen süre içinde eşyanın
antrepodan çıkarılmaması halinde bu sürenin aşıldığı tarihten itibaren
antrepo işleticisine ve devralana ayrı ayrı olmak üzere, aşılan her gün için
Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
Diğer
yönden devir alınan eşyanın mülkiyetinin de alındığı ispatlanmak koşuluyla,
başka birine yeniden (yurt içi ve/veya yurt dışı firmaya) devredilmesinin
önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.
4
Eşyanın gümrükçe
onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması ya da yeni antrepo
beyannamesi verilmesi için belirlenen beş iş gününün başlangıcı olarak hangi
tarih baz alınacaktır?
Antrepolardaki eşyanın başkasına devri neticesinde gümrük
yükümlülüğünün başladığı tarihin tespitinde, gümrük idarelerinin somut
olaydaki verilere (sözleşme, satış faturası, vb ticari belge) göre karar
vermesi gerektiğinden dolayı, Gümrük Yönetmeliği’nin 333/3
üncü maddesi kapsamında antrepolarda gerçekleştirilen devir işlemlerinde
eşyanın gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması ya
da yeni antrepo beyannamesi verilmesi için belirlenen beş iş gününün
başlangıç tarihi olarak satış faturasının düzenlenme tarihinin esas alınması
gerekmektedir. Bu işlem gümrük yönetmeliğinde değişiklik yapılmadan önce
gümrük indinde alıcı ve satıcının müşterek olarak idareye verdikleri
dilekçeye göre alınan “Devir Kararının” tarihine göre yapılmaktaydı.
5
Eşyanın Antrepoda Bekleme Sürelerine İlişkin Özel
Hususlar Nelerdir?
Genel kaide olarak,
Eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsızdır. Bununla birlikte
idare, özellikle beklemek suretiyle bozulabilecek eşya dâhil olmak üzere,
eşyanın antrepoda kalabileceği süre konusunda belirleme yapabilir. Gümrük
Kanunun 101 inci maddesinde de gümrük idarelerince gerek görülen hallerde,
eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için
yeni bir süre belirlenebileceği belirtilmiştir. Bu maddeden hareketle genel
antrepolarda depolanan ve altı ay işlem görmeyen eşyalar için idarenin eşya
sahibine tebligat çıkarmakta, eşya sahibinden gelen cevaba göre antrepo rejim
beyanının devamına veya eşyanın bulunduğu yerden kaldırılmasına yönelik
kararlar alındığı bilinmektedir.
Antrepo rejimi altında
bekleyen eşyaya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayin edilmesine
ilişkin beyanname verilmesi halinde, yani antrepo beyannamesine bağlantılı
yeni bir rejim beyanı yapılması halinde;
gümrük
işlemlerinin
yeni açılan beyannamenin tescil tarihinden itibaren
otuz gün içinde bitirilmesi gerekir.
30-günlük süre, eşyanın antrepoda kalabileceği süreyi değil; eşyanın gümrükçe
onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulması yönünde beyanname
tescil ettirilmesi halinde gümrük işlemlerinin bitirilmesine dair süreyi
belirlemektedir. Eşyanın 30 gün içinde gümrük işlemleri bitirildikten
sonra yani,
§
Eşyaya ait vergilerin ödenmesi veya kaldırılması,
§
Eşyanın Teminata bağlanması,
§
Eşya ile ilgili Beyannamenin iptal edilmesi,
§
Eşyanın gümrüğe terk edilmesi, imhası veya müsadere edilmesi
gibi işlemler yerine
getirildikten sonra, söz konusu eşyanın her hangi bir yaptırıma konu
edilmeden ve 30-günlük süre tahdidine bakılmadan antrepoda kalabileceği;
bunun önünde yasal bir engelin bulunmadığı bilinmektedir.
Diğer yönden;
Gümrük Yönetmeliğinde,
yeni rejim beyanında bulunulması halinde sadece iki ürün grubu için [(Petrol
ürünleri için 15-gün; dökme sıvı eşyalar için 60-gün)(Bkz. GY 546.madde)] eşyanın
antrepoyu terk etmesiyle ilgili süre tahdidi konulmuş olup, bunların dışında gümrük
işlemleri tamamlandıktan sonra belli bir sürede eşyanın antrepodan
çıkartılmasına ilişkin düzenleme mevcut değildir.
Ayrıca, özellikle beklemek
suretiyle bozulabilecek eşya dâhil olmak üzere, eşyanın antrepoda
kalabileceği süre konusunda belirleme yapabilir. Gümrük Kanunun 101 inci
maddesinde de gümrük idarelerince gerek görülen hallerde, eşyaya gümrükçe
onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için yeni bir süre
belirlenebileceği belirtilmiştir.
6
Antrepoda Yapılan Devir İşlemlerinde KKDF Doğar mı?
Bilindiği üzere, Kabul kredili, vadeli akreditif ve mal
mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatların
K
aynak
K
ullanımını
D
estekleme
F
onu (K.K.D.F) kesintisine tabidir.
Bedelin ithalden önce ödendiği uluslararası
ticarette kullanılan ödeme şekillerinden “peşin”,
“akreditifli” veya “vesaik mukabili” ödeme şekilleri ise
K.K.D.F kesintisine tabi değildir.
K.K.D.F kesintisine tabi olmayan ödeme şekillerine göre
gerçekleştirilen ithalatta mal bedelinin, proforma fatura veya kesin satış
faturası tarihine bakılmaksızın serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil
tarihinden
önce veya tescil tarihinde bankaya yatırdığını transfer
bildirim formu/banka yazısı ile gümrük idarelerine tevsik edilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, gönderici firmaya
herhangi bir ödeme yapılmadan, antrepoda devredilen eşya ile ilgili olarak
K.K.D.F kesintisi doğmaması için
;
§
Devreden tarafından
gönderici firmaya yapılacak transferin,
§
Eşyayı devralanın
devredene yapacağı transferin (dekont),
§
Satıcı veya göndericisi
belli alıcısı emre olan eşyada ise alıcısı netleştikten sonra, alıcının
satıcıya veya göndericiye yapacağı transferin,
gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce (veya bu
tarihte) tamamlanmış olması ve bu durumun ilgili gümrük idarelerine ibraz
edilecek belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.
Durum bu minval üzere olmakla birlikte bize göre, ithalat
işlemleriyle ilintili KKDF kesintisinin temel gerekçesinin ülke kredisinin
kullanılması hususu göz önünde bulundurulduğunda yurt dışı göndericiye
yapılan para transfer tarihinin baz alınarak işlem tesis edilmesinin uygun
olduğu mütalaa edilmektedir. Yurt dışı göndericiye yapılan ödemenin transfer
bildirim formu/yazısı ile tevsik edilip, edilmemesi KKDF’nin doğup,
doğmayacağı hususunu belirlemesi, ayrıyeten yurt içindeki iki firma arasında
yapılan devirden kaynaklanan ödemelere ilişkin banka dekontunun KKDF
hükümleri açısından değil; mali mevzuat açısından irdelenmesinin ithalat
perspektifinde daha isabetli olacağı mütalaa edilmektedir.
7
Antrepo Rejimiyle İlgili Cezai yaptırımlar nelerdir?
Antrepo
rejimiyle ilgili cezai yaptırımlar, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun
236.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre:
§
Gümrük idaresinin izni olmaksızın
antrepolardan eşya çıkarılması, eşyaların değiştirilmesi, sayımlarda eşyanın
noksan olduğunun anlaşılması, hallerinde, bu eşyanın gümrük vergilerinin yanı
sıra gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.
§
Yapılan sayımlarda kayıtlara göre fazla
eşya çıkması halinde, fazlalığın tasfiyeye tabi tutulmasının yanı sıra,
ithalat veya ihracat vergileri tutarı kadar para cezası alınır.
§
Eşyanın, antrepo beyannamesinde beyan
edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tespiti halinde,
bu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir, eşyaya
el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir ve
eşya tasfiyeye tabi tutulur.
Ayrıca,
§
Antrepolarda yapılan
yıllık sayımlar sonucunda fazla çıkan eşya kayıtlara alınır. Fazlalığın kabul
edilebilir nedenlerden ileri geldiği gümrük idaresine tevsik edilemediği
takdirde, söz konusu eşya tasfiye edilir. Ayrıca, Gümrük Kanunu’nun 236
ncı maddesi uyarınca, fazla çıkan eşyaya isabet eden ithalat veya
ihracat vergileri kadar para cezası alınır.
§
Antrepo işleticileri ve/veya kullanıcıları,
antrepolarına alınan eşyanın girerken gümrük idaresince tespit edilen miktarı
üzerinden ve eğer tespit yapılmamışsa belgelerinde yazılı miktarları
üzerinden, antrepoda eşya değiştirilmesinden, gümrük idaresine karşı mali
bakımdan sorumludur. Bu sorumluluk, eşyanın gümrük idaresince tespit olunan
veya belgelerinde ve antrepo beyannamesinde yazılı miktarına ve cinsine göre
eksiklik veya değişiklik ortaya çıkması halinde, bunlara ait gümrük
vergilerinin ve cezalarının ödenmesini kapsamaktadır.
§
Eşyanın niteliğinden kaynaklanan kayıplar
ve fireler ile gümrüğün kontrolü altında yapılan işleme faaliyeti sonucunda
ortaya çıkan noksanlıklar ve antrepo işleticileri ile kullanıcılarının kusur
ve hatalarından ileri gelmediği gümrük idaresine kanıtlanan telef, kayıp ve
çalınmalar için gümrük vergileri aranmaz.
Diğer
yönden Usulsüzlük Cezası Tatbik Edilecek İhlalleri aşağıdaki şekilde
sıralamak mümkündür:
§
Antreponun belirtilen teknik donanımlarında
noksanlık bulunması,
§
Eşyanın, antrepolara konuldukları tarihte
işleticiler tarafından kayıtlara geçirilmemesi,
§
Genel antrepoya, parlayıcı, patlayıcı veya
bir arada bulundukları eşya için tehlikeli olan ya da korunmaları özel
düzenek ve yapılara gerek gösteren eşyanın kanunun 94 ve 154 üncü madde
hükümlerine aykırı olarak alınması,
§
Gümrük antrepolarında bulunan eşyanın
gümrük idarelerinin izni olmaksızın kanunun 102 nci maddede belirtilen
elleçlemelere tabi tutulması,
Mevzuatta açık ve net bir şekilde cezalandırma sistematiği oluşmuşken,
son zamanlara uygulamalarda bazı sıkıntıların yaşandığı da bilinmektedir.
Antrepolara geçici depolanan eşya statüsünde, eşya
konulması uygulamasına yönetmelikle son verildikten sonra (2009 yılından
sonra) iki önemli fiili durumla karşı karşıya kalındığına şahit olunmaktadır:
1-
Küşat hakkının sağlıklı bir şekilde kullanılamaması,
2-
Manifesto takibatının veya miktar farklılıklarının Gümrük
Kanunu’nun 237.maddesi gereğince eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getirenler
nezdinde değil de; antrepo rejim beyanını verenler nezdinde yapılmaya
başlanması,
dır.
Özet beyan aşamasında eksiklik-fazlalık tutanağının
düzenlenmesi yeni fiili durum münasebetiyle imkansızdır. Zira doğrudan
antrepoya gelen eşyanın özet beyan safhasında tespiti yapılmamakta;
tespitler, özet beyan bilgilerine göre açılan antrepo beyannamesi üzerinden
yapılmaktadır.
Gümrükler Genel Müdürlüğünün söz
konusu uygulamaya yönelik 31.10.2016 tarih ve 19781236 sayılı
yazılarında, Özet beyan aşamasında, özet beyan ile eşyanın taşıttan ilk
olarak boşaltıldığı yer olan giriş gümrük idaresinde düzenlenen boşaltma
listesinin karşılaştırılması neticesinde tespit edilen farklılıklar için özet
beyan takibatına gidilmesi, bir rejim beyanında bulunularak buna ilişkin
gümrük beyannamesi verildikten sonraki aşamada tespit edilen miktar
farklılıkları için ise ilgili rejim hükümlerine göre işlem yapılması
gerektiği, talimatlandırılmıştır. Durum bu minval üzereyken, doğrudan
antrepoya alınan eşyalarla ilgili olası farklılığın özet beyan aşamasında
tespit edilmesinin imkânı da ortadan kalkmış durumdadır.
Bahis konusu fiili durum nedeniyle uygulamada ciddi sıkıntıların
yaşandığı da bilinmektedir. Özellikle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun
237.maddesi gereğince,
taşıyıcı firma
tarafından yapılması gereken eşyanın eksiklik-fazlalık takibatına ilişkin iş
ve işlemlerin yeni uygulama münasebetiyle antrepo rejim beyanını yapan
firmalar tarafından tekemmül ettirilmesi sonucunu doğurmuştur. Oysa Gümrük
Kanunu’nun
237/5.maddesi
“Eşya
miktarının gümrük idaresince tespit edilmediği ve rejim beyanının
belgelerinde kayıtlı miktarlara göre yapıldığı durumlarda, tespit edilen
miktar farklılıkları özet beyan eksiklik veya fazlalığı olarak
değerlendirilir. Yapılan özet beyan eksiklik veya fazlalık takibatı sonucunda
miktar farklılığı nedeniyle cezayı gerektirir bir durum ortaya çıkması
halinde, 234 üncü madde hükümleri uygulanmayarak sadece bu madde hükümlerine
göre işlem yapılır.”
Hükmüne amir olup, rejim beyanında bulunduktan sonra
dahi bu minvalde tespit edilen eksiklik veya fazlalıkların özet beyan
eksikliği veya fazlalığı olarak değerlendirilmesi gerektiğini şek ve şüpheye
yer vermeyecek netlikte ortaya koymaktadır.
8
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri
Antrepoyla
İlgili Cezai Yaptırımlardan
Nasıl Etkilenmektedirler?
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri (YGM), uhdelerinde bulunan
antrepolara gelen eşyanın kap (Dış ambalaj) ve tartılması gerekiyorsa miktar
itibariyle belgelerinde yazan miktarlara uygun olup, olmadığı yönünden
sorumludur. Örnek vermek gerekirse 9102 Tarife Pozisyonunda beyan edilen
10-Kap; 100-KG “Kol Saati” isimli eşyanın, antrepoya alındıktan sonra sayımı
veya muayenesi esnasında 10-Kap olduğu tespit edilmekle birlikte kap
içeriğinde tespit edilen beyan farklılıklarından
(söz konusu farklılığın antrepoya
alındıktan sonra, YGM’nin dahlinin bulunduğu antrepoda yapılan usulsüzlükler
sonucunda meydana geldiği durumlar hariç olmak üzere)
YGM’nin sorumlu tutulmasının hakkaniyetle
bağdaşan bir tarafının olmadığı mütalaa edilmektedir. Zira gerek YGM’nin
gerekse antrepo işleticisinin kap içeriğini sayma salahiyeti olmadığı gibi;
antrepoya girişte tespit edilen 10-kap içinde ne kadar saat bulunduğunu
tespit etme ve ona göre tutanak tutma sorumluluğu da bulunmamaktadır.
Sorumluluğu ve bilgisi bulunmayan durum münasebetiyle bu kişilere cezai işlem
uygulanmasının hakkaniyete muvafık düşmediği muhakkaktır.
Diğer yönden, uygulamalarda mevzuatta yer alan antrepo işleticisi
ve/veya kullanıcısına verilen cezaların misliyle mukabele sadedinde YGM’lere
de verildiği durumların olduğu vakidir.
Oysa
denetleme neticesinde suistimal ve kaçakçılık dahil yolsuzluk halleri hariç
olmak üzere, dış ambalajı itibariyle beyana ve/veya kayıtlara uygun olup,
ambalajın içerisinde beyana ve/veya kayıtlara göre farklılık bulunan eşyanın
eksiklik veya fazlalığından YGM ve antrepo işleticilerinin sorumlu tutulmamaları
gerektiği düşünülmektedir.
Sonuç olarak,
Antrepoya rejim beyanı yapmadan (Antrepo beyannamesi vermeden) antrepoya,
geçici depolama statüsünde eşya alınması uygulaması yönetmelikle
sonlandırıldığı için, Antrepo beyannamesi verildiğinde sistem üzerinden
muayene memuru ve muayene türünün otomatik olarak atandığı, rejim öncesi eşyaların
kontrol edilip, muhtemel hataların bertaraf edilme imkanı ortadan
kaldırıldığı için
Antrepoda meydana gelmeyen ve/veya eşyanın
tabiatından kaynaklanmayan eksiklik, fazlalık, eşya değişikliği gibi
hususların sebep ve kaynağı tespit edilmeden daha da açık ifadeyle YGM’nin sorumluluğunda
olmayan durumlar ile hata, kusur ve ihmalinden kaynaklanmayan hususlarda
cezai yaptırım uygulanmaması hakkaniyet açısından uygun olacağı
düşünülmektedir.
9
Antrepoda
Yapılan Elleçleme İşlemlerinde Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirinin (YGM)
Sorumluluğu Hakkında Neler Söylenebilir?
Elleçleme
deyimi,
gümrük
gözetimi altındaki eşyanın asli niteliklerini
değiştirmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi, büyük kaplardan küçük
kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması,
kalburlanması, karıştırılması ve benzeri işlemleri ifade eder.
YGM’nin uhdesinde bulunan antrepoda yapılacak elleçleme
işlemlerinde Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirinin sorumluluğunu aşağıdaki
şekilde sıralamak mümkündür:
§
Yapılacak elleçleme
işlemine refakat etmek,
§
Gümrük gözetimini ve
denetimini zafiyete uğratmayacak önlemleri almak ve/veya aldırmak,
§
İşlemin verilen izne ve
beyana uygunluğunu kontrol etmek,
§
Miktar ve ayniyat
tespitini yapmak,
§
Elleçleme işlemi
tamamlandıktan sonra tespit raporu (AN9) tanzim etmek,
Durum bu minval üzere olmakla birlikte 2016/21 sayılı
genelge ekinde yer alan YGM rehberinin 9.bölümünde antrepoda yapılacak
elleçleme işlemi detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Burada dikkat çeken hususlardan
biri ise
Gümrük Yönetmeliğinin
335/1 maddesi
nde elleçleme başvurularının YGM tarafından yapılması
gerektiğine yönelik bir atıf olmamasına karşın mezkur rehberin 9.3.1
maddesinde elleçleme başvurusunun YGM tarafından yapılması hüküm altına
alındığından başvuru da dahil olmak üzere elleçleme izninin alınmasıyla
ilgili tüm prosedürler YGM tarafından yapılmaktadır.
YGM’nin eşya
üzerinde tasarrufu varmış gibi ilgili İdareye Elleçleme dilekçesi vermesi ve
bu dilekçeyi takip edip, sonuçlandırması zaman ve iş gücü israfına neden
olduğu gibi yasal olmayan prosedürleri de beraberinde getirmektedir. Bu işlem
YGM’nin, Gümrük İdaresinde Dolaylı temsilci marifetiyle işlem yapan Gümrük
müşaviri gibi iş takip etmesine neden olduğundan temsil sorununu da
beraberinde getirmektedir. Ayrıca YGM’lerin dolaylı temsil marifetiyle iş
yapan gümrük müşavirleri gibi firmaların iş ve işlemlerini takip
edemeyecekleri hüküm altına alınmış olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu bakımdan elleçleme işlemleriyle ilgili
§
Elleçleme izin başvurusu,
§
Elleçleme izninin gümrük idaresinden alınmasıyla ilgili
takibat,
Gibi işlemlerin bizatihi
eşya sahibinin ve/veya temsilcisi tarafından yapılması için zikredilen
genelgede değişiklik yapılması işlemlerin üst normlara uygun bir şekilde
yapılmasına zemin teşkil edeceği gibi YGM’nin de asli sorumluluk sahasındaki
görev ifasını tahkim edeceği mütalaa edilmektedir.
10
Yurt Dışından Gelen Her Eşya Antrepoya Alınabilir mi?
Yurt Dışından gelen her eşya tabiri caizse elini kolunu
sallayarak antrepoya giremeyeceği gibi özel izin gerektiren durumlar hariç;
Parlayıcı ve patlayıcı veya bir arada bulundukları eşya için tehlikeli olan
veya korunmaları özel düzenek ve yapılara gerek gösteren eşya da, ancak bu
niteliklerine uygun genel veya özel antrepolara konulabilir. Bu tür eşya bir
liste halinde yönetmelikle belirlenir. Konuyla ilgili, gümrük yönetmeliğinin
62 nolu ekinde yer alan eşyanın, niteliklerine ve yapılacak faaliyetin özelliklerine
uygun özel düzenek ve yapılara sahip genel veya özel antrepolara konulması
gerekmektedir.
Bu bakımdan, yurt dışından getirilecek eşyanın antrepoya
alınmasından önce Gümrük Yönetmeliği Ek-62‘de yer alan parlayıcı ve patlayıcı
veya bir arada bulundukları eşya için tehlikeli olan veya korunmaları özel
düzenek ve yapılara gerek gösteren eşyaların konulup konulmadığının Gümrükler
genel Müdürlüğü’nün
2012/20 sayılı Genelge
leri
ekinde mevcut olan
, ADR
Yönetmeliği ve EK:2, Ek:3’te belirtilen işaret ve etiketleme kapsamında olup,
olmadığına dikkat edilmesinin; cezai durumlar bir tarafa, antrepolarda
depolanan diğer eşyalar için tehlike arz eden durumların ortaya çıkabileceği
ve muhtemel yangın, patlama, eşyanın bozulması vb. gibi durumlarda büyük
ekonomik kayıplara neden olabileceği gözden ırak tutulmaması gerekir.
Sonuç:
Lojistik üs
olarak adlandırılan ülkeleri diğerlerinden ayıran özelliklerden biri de
antrepo ve network ağlarının gelişmiş olmasıdır.
Uluslararası ticaret yolların merkezinde bulunan
ülkemizde ise antrepoların ve jeopolitik konumun hedeflenen seviyede ekonomik
faydaya dönüştürülemediği vakıadır.
Antrepo rejiminin her şeyden önce
ekonomik etkili bir gümrük rejimi olduğunun
bilinciyle yasaların ve/veya ikincil düzenlemelerin oluşturulması başta
ülkemiz ekonomisine pozitif katkılar sağlayacağı kuşkusuzdur. Diğer yönden
antrepolar, dış ticaret erbabına en başta finansal avantajlar sağladığı gibi
dış ticaret işlemlerini daha sistematik yapılmasına ve stok planlamasına
olanak sağlamaktadır. Hatta antrepolar, Türkiye’de yerleşik olmayan
şirketlerin ülke içine veya bölgeye (transit ticaret) eşya satması için
kullandığı depo niteliğindedir. Mevzuatımızın buna cevaz vermesi
münasebetiyle yabancı bir firmanın Türkiye’deki bir antrepoyu satış deposu
gibi kullanması mümkündür. Bu da antrepoların kapasitelerine olumlu katkı
yaptığı gibi, uluslararası ticaretten ülkemizin pay almasına olanak sağlamaktadır.
Bütün
bunlarla birlikte önceden sadece
depolama
faaliyeti olarak konumlandırıldığı için eşyanın uluslararası hareketinde bir
durak noktası ve dolayısıyla istenmeyen bir maliyet unsuru olarak bakılan
antrepo işlemleri, günümüzde ürüne değer katan ve hatta depolama maliyetleri
dâhil diğer işlem maliyetlerinin düşürülmesini sağlayan bir yapıya
kavuştuğunu söylemek suretiyle antrepoların dış ticaret işlemlerindeki önemine
dair hakkını teslim etmek gerekir.
Hâki DEMİRTAŞ
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri (YGM)