“DAHİLDE İŞLEME REJİMİ-ŞARTLI MUAFİYET SİSTEMİ- KAPSAMINDA YAPILAN EKSİK KIYMET BEYANI” MESELESİNE FARKLI BİR BAKIŞ

“DAHİLDE İŞLEME REJİMİ-ŞARTLI MUAFİYET SİSTEMİ- KAPSAMINDA YAPILAN EKSİK KIYMET BEYANI” MESELESİNE FARKLI BİR BAKIŞ

Bilindiği
üzere Dahilde İşleme Rejimi,
ithal hammaddelerle
ihracat yapan imalatçıyı, ithalde ödenen vergi yükünden kurtarmak ve bu sayede
rekabet gücünü artırmak gayesiyle uygulanan ihracat teşvikidir. Rejimin ana
gayesi ihracatı artırmaktır. Dolayısıyla ihracatı teşvik etme politikasının en
önemli argümanıdır. Dahilde İşleme İzin belgelerinin, Avrupa mevzuatı uyum
sürecinden önce (1995 yılından önce) “İhracat Teşvik Belgesi” ismiyle anılmasının
nedeni de budur. Dahilde İşleme Rejimi, milli ekonomiye ciddi katma değer
sağlaması bakımından, Ekonomik Etkili Gümrük Rejimlerinden biri; hatta en
önemlisidir.

            Bu rejimden
4 farklı sistem
vasıtasıyla yararlanılabilir:

1- Şartlı
muafiyet sistemi                                                                  :
D
ahilde
işleme izin belgesi kapsamında ihracı taahhüt edilen işlem görmüş ürünün elde
edilmesinde kullanılan ve serbest dolaşımda bulunmayan hammadde, yardımcı
madde, yarı mamul, mamul ile değişmemiş eşya, ambalaj ve işletme malzemesinin,
Türkiye Gümrük Bölgesinde (serbest bölgeler hariç) yerleşik firmalarca, ticaret
politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, vergisi teminata bağlanmak suretiyle
bedelli ve/veya bedelsiz ithal edilmesi ve ihracat taahhüdünün gerçekleşmesini
müteakip, alınan teminatın iade edilmesiyle tekemmül eden sistemdir.

2-Geri ödeme sistemi                                                                        :
D
ahilde
işleme izin belgesi kapsamında serbest dolaşıma giren hammadde, yardımcı madde,
yarı mamul, mamul ile değişmemiş eşya, ambalaj ve işletme malzemesinden elde
edilen işlem görmüş ürünün ihracı halinde, ithalat esnasında alınan verginin
geri ödendiği sistemdir.

3-Eşdeğer
eşya kullanımı sistemi                                                      :
İşlem
görmüş ürünlerin imalinde ithal eşyasının yerine kullanılan ve ithal eşyası ile
sekiz-oniki’li bazda Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu aynı olan ve ticari
kalite ve teknik özellikleri itibariyle aynı kalite ve nitelikleri taşıyan
serbest dolaşımda bulunan eşyanın kullanıldığı sistemdir.

4-İhracat sayılan satış ve teslimlerle ilgili askıya
alma sistemi          :
Dahilde
İşleme İzin Belgesi kapsamında ihracı taahhüt edilen işlem görmüş ürünün elde
edilmesinde kullanılan girdiler, ithal edilebileceği gibi yurt içinden de temin
edilebilir. Yurt içinden temin edilip, ihracat taahhüdüne sayılan satış ve
teslimler bu sistemin özünü oluşturmaktadır. 

Bu sistemleri kısaca tanımladıktan sonra, Şartlı Muafiyet
Sistemi, kapsamında çeşitli sebeplerle yapılan eksik kıymet beyanları meselesine
farklı bir pencere açmak isteriz. Bilindiği üzere, şartlı muafiyet sisteminde
ihracı taahhüt edilen ürünlerin imalinde veya üretiminde kullanılan ithal
girdilerin, ithalat aşamasında vergi ve resimleri kati olarak tahsil
edilmemekte, söz konusu vergi ve resimler teminata bağlanmaktadır. D
iğer bir ifadeyle,  taahhüt
hesabının, aranılan koşullarla kapatılmasının ardından, alınmış olan teminatlar,
ilgilisine iade edilmektedir. Dahilde İşleme Rejimi, tahakkuk ettirilen vergi
ve resimlerin teminata bağlanması suretiyle tahsilatın ertelenmesini; ihracatın
gerçekleştirilmesini müteakip de teminatın iadesini öngören nevi şahsına
münhasır bir rejimdir. İthalat aşamasındaki tahakkuk, rejim şartlarının ihlali
halinde kamu alacağını garanti altına almak için yapılmaktadır.

5911 sayılı Kanunla değiştirilmiş, 4458 sayılı Gümrük Kanunun
234. Maddesinin1-b fıkrası aynen

Kıymeti üzerinden
ithalat vergilerine tabi eşyanın beyan edilen kıymeti,
23 ila 31
inci maddelerde yer
alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunduğu takdirde,
bu noksanlığa ait ithalat vergilerinden başka vergi farkının üç katı para
cezası alınır”
Yine aynı maddenin
2.fıkrası

Dâhilde işleme rejimi
, gümrük kontrolü altında işleme rejimi
ve tam muafiyetli geçici ithalat rejimi hükümlerine tabi eşyaya ilişkin olarak
yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda;
birinci fıkrada belirtilen farklılıkların tespiti durumunda aynı fıkrada
öngörülen cezaların yarısı kadar para cezası alınır.”
 
hükmüne amirdir.

Durum bu minval üzereyken, 07.07.2009 tarih ve 27281 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “
Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun”(5911 sayılı)’un taslak çalışmalarında, gerek bireysel;
gerekse meslek örgütümüzce gündeme getirilen bu meyandaki hususlar maalesef
dikkate değer bulunmamış olacak ki, yeni kanun münderecatına alınmamıştı.
İthal edilen ve vergileri girişte tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan
eşyanın, anılan rejimin şartlarına aykırı olarak kullanıldığına dair herhangi
bir tespit bulunmadığı sürece, vergi kaybından söz edilemeyeceğinden, bu sistem
muvacehesince 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 234. Maddesinde ön görülen cezanın
uygulanmayarak; rejime ilişkin hükümlerin ihlal edilmesi söz konusu olduğunda aynı
Kanunun 238.maddesinde belirtilen ve Dahilde İşleme Rejiminin ruhuna uygun olan
cezai yaptırımın uygulanması gerektiği şiddetle savunulmuş; kanunun bu haliyle
yasalaşması halinde
ciddi
mağduriyetlerin yaşanacağı ön görülmüştü. Geldiğimiz noktada bu mağduriyetlerin
ziyadesiyle fazla olduğu, teftişle görevli yetkililerin raporlarında açıkça
görülmektedir.
 

Nevi şahsına münhasır bir rejim olan Dahilde İşleme Rejiminin
cezai yaptırımının hangi durumlarda gerçekleşeceği, gerek 4458 sayılı Gümrük
Kanununun 238. Maddesinde gerekse; 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejim Tebliğinin
45.maddesinde çok açık ve net bir şekilde ortaya konulmuştur. Ortaya konulan
açık hüküm,
Rejime ilişkin hükümlerin
ihlali
 
meselesidir. Diğer bir ifadeyle, Dahilde İşleme Rejimine
ilişkin hükümlerin ihlal edilmediği sürece, devletin vergi kaybından söz
edilemeyeceğinden, cezalandırmanın da olmaması gerektiği izahtan varestedir.

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız hususları, bir örnekle
somutlaştırdığımızda, ne demek istediğimiz sanırım daha rahat anlaşılacaktır:

A
firması CFR taşıma şekliyle Antrepo Rejimi Kapsamında Palm Yağı getiriyor. Bu
yağı daha sonra Şartlı Muafiyet Sistemi çerçevesinde, Dahilde İşleme Rejimi
kapsamında sehven CİF olarak beyan ediyor. Yani Gümrük Kıymeti hesaplanırken
sigorta hesaba katılmadan vergiler tahakkuk ettiriliyor. Eksik tahakkuk
ettirilen vergiler teminata bağlanarak ithalat işlemi gerçekleşiyor. Takip eden
süreçte Palm Yağı işlenerek margarin haline getirilip, ihracat işlemi
gerçekleşiyor. Dolayısıyla Dahilde İşleme Rejimine İlişkin hükümler tekemmül
ettiriliyor. Ancak bu aşamada söz konusu A- firmasının beyannamesi Sonradan
kontrole tabi tutulup, inceleniyor ve söz konusu eksiklik ortaya çıkartılıyor.
Eksik kıymet beyanı söz konusu olduğu için haliyle 4458 Sayılı Gümrük kanunun 234.maddesinin
2. Fıkrası gereğince cezai yaptırım uygulanıyor. Buraya kadar her şey normal
görünmekle birlikte eşyanın ithal amacına uygun olarak ihraç edildiği ve
Dahilde İşleme Rejimi hükümlerinin yerine getirildiği göz önünde
bulundurulduğunda ithal aşamasında eksik beyan edilen sigorta bedelinin eksik
beyan edilmesi devletin vergi kaybına yol açmadığı gibi, tersi senaryoda
sigortanın bin kat fazla beyan edilmesi de devletin vergi sistemine bir katkı
sağlamayacaktır. Sistemin devlete katkısı, ithal edilen hammaddelerin, nihai
ürün bünyesinde girdi olarak kullanıldıktan sonra, ihracat işlemine tabi
tutulmasıyla gerçekleşmektedir. Bu rejimde eksik kıymet beyanları cezasıyla
birlikte teminata bağlandıktan sonra, rejim hükümlerinin ihlal edilmesi veya
Dahilde İşleme Rejiminden feragat edilerek, Serbest Dolaşıma Giriş Rejimine
geçilmesi durumunda gündeme getirilebileceği düşünülmektedir.  

            Dahilde İşleme Rejiminde bütün
vergiler teminata bağlandığı için, beyan sahibinin
vergi kaçırma veya vergiden kaçınma gibi bir düşüncesi olamaz. Hele hele bu
rejimi genellikle Onaylanmış Kişi Statü belgesi sahibi firmaların kullandığı, tahakkuk
eden vergilerin -belge sınıfı bazında- %1 ,% 5, veya % 10’u oranında teminata
bağlandığı düşünülecek olursa, bu rejimde hasıl olan kıymet eksikliklerinin
ancak insani gerekçelerle sehven yapılabileceği, kasıt veya hile niyeti taşımayacağı
daha da net anlaşılacağı kanaatindeyiz. Zaten, 31.03.2006 tarih ve 26125 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak mevzuatımıza dahil olan 2006/10160 sayılı “Gümrük
rejimlerinin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılmasına ilişkin uluslararası
sözleşme hakkında değişiklik protokolü ” ’nün “hatalar”
 
3.39.Standart
 
başlıklı maddesinde aynen “Gümrük,
hataların kasıtlı olmadığına ve hile niyeti ya da ağır ihmal bulunmadığına
kanaat getirdiği takdirde hatalar için büyük cezalar yüklemez. Söz konusu
hataların tekrar edilmesini önlemek için gerekli olduğunu düşünürse ancak amacı
aşmayacak şekilde bir ceza yükleyebilir.”
 Demek
suretiyle insani hatalardan kaynaklanan cezalar için ağır bedellerin
ödettirilmemesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Teminata bağlandığı için kati olarak alınmayan vergi aslına
ait  cezanın, kati olarak tahsil edilmesi
sistemin ruhuna aykırı olduğu mütalaa edilmektedir. Sistemin sağlıklı işlemesi
açısından, gelir eksikliğinden kaynaklanan vergi farkının cezasıyla birlikte
hesaplanarak teminata bağlanması ve rejim hükümleri tekemmül ettirildikten
sonra, ithalat aşamasında alınan teminatla birlikte ceza için tahakkuk
ettirilen teminatın da ilgilisine iade edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Şayet, süreç içerisinde rejim hükümleri ihlal edilirse teminata bağlanan vergi
cezaları derhal nakde çevrilebilir. Bu yönde Danıştay kararları da mevcut
olmakla birlikte 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234.maddesinin 2. fıkrası iptal
edilmediği sürece, bu konudaki haklı serzenişler devam edeceği muhakkaktır.

Dış Ticaret Camiasının dikkat-i nazarlarını celp etmesi
açısından bir soruyla makalemizi nihayete erdirmek isteriz:

Yukarıda açıkladığımız hususlar muvacehesince, vergileri
teminata bağlanan, dolayısıyla devletin vergi kaybının söz konusu olmadığı
Dahilde İşleme Rejiminde (Rejim Hükümlerinin İhlali Hariç); gerekçesi ancak
insani hatalarla izah edilebilecek eksik kıymet beyanlarından kaynaklanan
farkların, nakit olarak tahsil edilmesi sistemin özüyle bağdaşmakta mıdır?

Haki DEMİRTAŞ

Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri

    

KAYNAKÇA:

v
 
Dahilde İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2006/12)
(20.12.2006 t. 26382 s. R.G.)

v
 
4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği,

v
 
YAĞAN Haldun, Gümrük ve Dış Ticaret Sözlüğü, Mart 2013 Ankara,

v
 
AŞÇIOĞLU Fuat, Dahilde İşleme Rejimi, www.verginet.net,

v
 
DEMİRTAŞ Haki, DİİB Kapama İşlemlerinde İnsani hatalar,www.yazargah.com,