Dökme Eşya Ölçümleri “Ölçüleri yanlış olanların; ölçümleri de yanlıştır”
Ölçme, fiziksel büyüklüğün, karşılaştırma
işlemi; bilinen bir değer veya bir ölçü ile mukayese etme; başka bir
deyişle herhangi bir nesneyi kanunla belirlenmiş bir birimle
karşılaştırma olarak tanımlanabilir.
Gerçek
değeri bilinen bir büyüklük çok sayıda ölçüldüğünde genelde her ölçme
değeri, diğerinden farklılıklar gösterir. Ölçmeler yapılırken, ölçme
sapmalarının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu sapmalar, ölçme işlemini
yapana, ölçü aletine ve iklim koşullarına göre değişiklik gösterir.
Örneğin, herhangi bir antrepo tankında bulunan “Dökme Eşya” nın ölçümü
aynı ölçü gereçleriyle ayrı ayrı kişiler tarafından yapıldığında; alınan
sonuçların da ayrı ayrı olduğu görülecektir. Ölçü aleti farklı
olduğunda veya iklim koşulları değiştiğinde de aynı farklılık tezahür
edecektir.
Gümrüklerimizde dökme eşyalar ya, “Draft Survey” yöntemi ile ya da “kantar” marifetiyle ölçülmektedir.
Draft
survey, dökme eşyaların taşınmasında kullanılan, gemi draftının
tespitine dayalı bir kargo hesaplama yöntemidir. Draft sörveyinde, eğer
gemilerde gerekli evraklar, kitapçıklar ve tablolar varsa, bütün ölçme
işlemleri doğru ve eksiksiz yapılmışsa, işlemler tecrübeli sörveyörler
tarafından gerçekleştirilmişse ve iklim şartları uygunsa, kargonun
hesaplanması % 0.5’e kadar (kara kantarına kıyasla) hata payı dahilinde
ölçülebilir. Bu hata payı bilimsel otoritelerce de kabul edilebilir bir
orandır. Uygun koşullarda, doğru evraklarla yapıldığı takdirde Kara
kantarı ile benzer sonuçlar hesaplanabilmekle birlikte % 100 aynı
sonuçların alınması neredeyse imkânsızdır. Bu ölçüm yöntemi, uluslar
arası kabul görmüş bir yöntem olması hasebiyle son dönemlerde yapılan
değişikliklerle mevzuatımıza da konu edilmiştir. (Bkz.Gümrük Yönetmeliği
75/2 madde; Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2001/20 Sayılı genelgeleri)
Gemilerdeki
kargolar “Draft Survey” yöntemi ile ölçülürken, kara tankları
Kalibrasyon cetvelleri marifetiyle ölçülmektedir. Bu hesaplamada
sıcaklık, yoğunluk, faktör gibi değişkenler kullanılmaktadır. Gümrük
Yönetmeliğinin 543. maddesinde belirtildiği üzere, bu nevi depolama
alanlarının ölçümleri uygun cihaz veya yöntemlerle yapılması esastır. Bu
nedenle tank tipi antrepolarda gerçeğe en yakın sonuçların alındığı
“Kalibrasyon ile Ölçme Yöntemi” kullanılmaktadır. Bu yöntemde, Uluslar
arası gözetim Şirketlerince tank bazında hazırlanan kalibrasyon
cetvelleri kullanılmaktadır
Kalibrasyon,
bilindiği üzere bir ölçü aleti veya ölçme sisteminin gösterdiği veya
bir ölçeğin ifade ettiği değerler ile, ölçülenin bilinen değerleri
arasındaki ilişkiyi belli koşullar altında (yoğunluk, ısı, iklim
şartları, ölçüm hassasiyeti gibi) oluşturan işlemler dizisidir.
Kalibrasyon
cetvelleri, değişim skalalarından ibaret olup, miktar artışları
milimetre (mm) karşılığı litre ve faktör hesabı ile ortaya
konulmaktadır. Kantar tartımlarında miktar değişimi genellikle 20 ilâ 40
kilogram aralıklarla tartıldığı, arada kalan kilolar kantar tarafından
yukarı veya aşağı yuvarlandığı gibi, kalibrasyon cetvellerinden
faydalanılarak yapılan ölçümlerde değişim skalası mm dir. 1-mm’in
karşılığı 100-litreye; bu da yaklaşık olarak 100-KG’ye tekamül
etmektedir. Ölçüm skalaların arasında kalan farklılığın teknik olarak
bir karşılığı bulunmadığından, yasal sınırlar içerisinde tolere edilmesi
gerekmektedir. Kaldı ki dökme olarak piyasaya arz edilen sıvı ürünlerde
dahi ölçüm yöntemlerini veya ambalaj oranlarını tolere edecek artılı;
eksili değerler bulunmaktadır. Dolayısıyla insan eli değmeden % 100
otomasyon sistemiyle dolum yapılan ürünlerin ambalajlarında dahi bahis
konusu tolerans değerlerini görmek mümkünken; Ölçümleri, el hassasiyeti,
kalibrasyon cetveli, yoğunluk ve sıcaklık gibi değerlere bağlı olarak
değişen bu nevi eşya miktarları için mevzuatımızda kabul edilebilir bir
tolerans farkının belirlenmemiş olması önemli bir eksiklik olduğu
mütalaa edilmektedir.
Vergilendirmenin
miktar üzerinden yapıldığı da var sayılacak olursa dökme eşya depolayan
antrepo işleticilerinin veya firmaların mağduriyetlerinin önlenmesi ve
vergi adaletinin hakkaniyetli bir şekilde tesis etmesi bakımından konu
ziyadesiyle önemlidir.
“Ölçüleri
yanlış olanların, ölçümleri de yanlıştır” atasözümüzü bilmeyen yoktur.
Yine aynı minvalde “Elma İle Armudu Karşılaştırmak” deyimi, iki alakasız
şeyi bir biri ile kıyaslamak için kullanılmaktadır. Bu atasözü ve
deyimden yola çıkarak ölçüyle ilgili meslek hayatımızda yapılan bir
yanlışlığa aşağıdaki örnek tahtında değinmek isterim.
Şöyle ki;
Bitkisel
yağ İthalatı yapan bir firma olduğunuzu düşünün, Yurt Dışına Sipariş
veriyorsunuz 1.000.000-KG Palm Yağı üzerinde anlaşma yapılıyor. Eşya
bedelinin ödenmesi ve vergilendirme miktar üzerinden yapıldığından,
satıcı ve alıcı için miktar tespiti çok önemlidir. Bu nedenle hem alıcı
hem de satıcı Uluslar arası gözetim şirketlerinden bu anlamda destek
almaktadırlar. “Draft Survey” yöntemi ile gemide ölçümü yapılan yağ;
ülkemize geldiğinde kantarda tartılarak (20 ilâ 40 kilogram aralıklarla
tartıldığı, arada kalan kilolar kantar tarafından yukarı veya aşağı
yuvarlandığı göz ardı edilmemelidir.) antrepoya alınıyor.
Kantar
ölçümü ile konşimento miktarı arasındaki fark Gümrük Kanunun 237/4.
Maddesinde hüküm altına alınan % 3’lük oranı da aşmadığı için manifesto
takibine de konu olmuyor.Bilahare yapılan sayımlar ve denetimler
esnasında, tekrar ölçüm yapıldığında çıkan fark, her hangi bir tolerans
veya sapma oranı dikkate alınmadan cezai yaptırıma konu ediliyor. Bu
çelişkinin giderilmesi halinde, örneğe mazhar olan firmaların bu
anlamdaki mağduriyetleri ortadan kalkacağı muhakkaktır.
Liman
kantarından alınan ölçüm miktarına göre antrepo tanklarına alınan
eşyanın, tank ölçümüyle kantar ölçümünün aynı olmayacağı; ölçüm
değerleri arasında standart bir sapmanın olacağı bir realitedir. Bu
realitede ortadayken antrepodaki eşyanın Gümrük Yönetmeliğinin
538.maddesine göre yıllık sayımlarda veya herhangi bir teftiş/denetleme
sonucunda resmi kayıtlara göre eksik/fazla çıkması halinde, ölçme
işleminin doğasından veya bilimsel olarak varlığı kabul edilen standart
sapmadan kaynaklanan, eksiklik veya da fazlalığın göz önünde
bulundurulmadan, cezai yaptırıma konu edilmesinin adil olmadığı;
sorumluların hata veya kusurundan kaynaklanmayan söz konusu farkın
tolere edilmesi adına +/-‘li bir oranın mevzuatımıza derç edilmesinin
zaruri olduğu düşünülmektedir.
Özetle,
yazımıza konu edilen dökme eşyaların ölçülmesinde, el hassasiyeti,
yoğunluk, sıcaklık, ölçüm aygıtı veya ölçüm yöntemi gibi değişik
etkenlerin müdahil olması münasebetiyle % 100 doğru sonuçların
alınamayacağı gerçeğinden hareketle; ölçüm cihazları veya ölçüm
yöntemleri arasında tolerans farkının; mevzuatımıza konu edilmesinin
yaşanan mağduriyetlerin önlenmesi ve hakkaniyet açısından elzem olduğu
düşünülmektedir.